Sarê Ro Welatê/Güneş Ülkesinin Süvarisi |
Cihan ÇELİK/
Sarê Ro Welatê/Güneş Ülkesinin Süvarisi
Tarih üzerine düşünmek, ölmüş-gitmiş olanlarımızı yeniden aramıza taşıma işidir. Bu yolla tarihe sahip çıkma girişimidir. Bunu sağlıklı yapamazsak ölmüş-gitmiş kimi alçakların 'oyuncağı' olabiliriz;
çünkü tarih, yalnızca dürüstlerin değil, alçakların da tarihidir, ortak tarihtir ya da tarih içinde tarihtir. Eksikliği yaşam 'bağışlamaz', 'boşluk' da tanımaz; ne olup ne bitiyor demeye fırsat bulamadan tarih 'egemenin hizmeti'ne girer ya da bizler bu tarihin 'hizmetçisi' oluruz. Böylesi bir son yakalandığında, 'ölüler yaşayanları bir bir gömmeye' başlar.''
Esat Korkmaz Ya Sarê Ro Welatê / Ey Güneş Ülkesinin Süvarisi Ya Melekê Ser Herd û Ezmanan / Ey Yerin ve Göğün Üzerindeki Melekler Ya Xizirê Ser Kelek û Keştîyan, Xwedanê Bêkes û Bêxwedîyan /
Ey Kayıkların ve Gemilerin Üzerindeki Hızır,Kimsesizlerin ve Sahipsizlerin Sahibi
Ya Xizirê Kal ,Tu Ji Mera Bibe Rêber û Heval / Ey Yaşlı Hızır Sen bize Rehber ol Yoldaş ol.... Güneş ülkesinin süvarisi , Xizirê Kal'ı çağıran ve yüzünü güneşe dönüp , suyla kutsarken dillerinden dökülen bu dua'yı daha dün gibi hatırlıyorum. Güneş'in şavkı Utay'a vururken babanemin bu çığlığıyla uyanırdık,yer yüzünün ve gök yüzünün meleklerini dansa davet ederdi. Meleklerin dansına... Toraq kokan çocukluğumuzun en sihirli sözcükleriydi bunlar... Yıl 1905 Koçgiri aşiret reisi Mustafa Paşa nın katipliğini yapan Ezîzî Husêorde 'nin bir kız çocuğu doğar.Zeynep Çelik(D:1905.Ö:1999) biz Meta Zênep derdik... Meta Zênep,dedemin ablasıdır, ben 14 yaşındayken devrimci gençlik hareketinin ivme kazandığı yıllardı,onun verdiği heyecanla yönümü Koçgiri ye dönmüş isyan tarihini kitabi bilgilerin dışında, yaşayan tanıklarından biri olan Meta Zênep ten dinleme şansı bulmuş video kameramla da kaydetmiştim... 1921 Koçgiri İsyanında Sivas İmranlı Kondılan köyünü askerler talan ederler .Ezîzi Husêordê den Sarı Yusuf ve Sarı Hasan'ın (İsyana katılmışlardır) eşlerinin,çocuklarının kendilerine teslim edilmesini isterler , bu teklifi red eder. Osmanlıca bilmesi ve Kur'an dersi vermesi vesilesiyle, askerlere isyancı ihbar eden Kömöşlük(Türk ve Sünni köyüdür ) köyünden onu seven birileri tarafından öldürülmesi engellenir. Askerler köyü terk ederken kendilerine yol tarif etmesi için köyden birini yanlarına alırlar,Şîrîn adlı köylü gönderilir , bu köylü Çifte Baba mevkiinde askerler tarafından kurşunlanarak öldürülür. Köylüler daha sonra Topal Osman'ın Avatal mevkiine doğru hareket ettiğini duyunca Çengelli dağı eteklerine sığınırlar... Meta Zênep,Çengelli dağına iki öküz arabasıyla gittiklerini,yolda küçük kız kardeşi Meta Elif'in ,annesinin kucağında sürekli ağladığını,saklanırken kendilerini ele vericeği korkusuyla Avatal a atmak istediklerini, sonrasında birlikte ölmeyi yeğleyip Çengelli Dağına doğru ilerlediklerini anlatırdı. Yaşam, Meta Elif'i ne Elk'e ne Qartîboz'a ne de Avatalın bulanık sularına terk etti... Pepûk lal olmuştu... Bu hikaye bizim evde hep anlatılır ama suç hep isyanı çıkaranlara kesilirdi,tıpkı günümüzde olduğu gibi... Koçgiri toprağı kan kokuyordu,asimilasyon o kadar had safhaya varmıştır ki kimlikleri için isyan edenlerin torunları Em Tirkinê !... diye bilecek kadar pervasızlaşmışlardı,...tek kelime Türkçe bilmemeleri de cabası Kürtçe ağıtların , bağlamanın ve Kamançe nin sesiyle harmanlandığı bir köydü doğduğum köy,,,Kondılan Bir ağıtla başlayan karşı duruş müziğin gücüyle binleri etkilemiş insanları resmi tarihin dışına adım atmaya zorlamıştır. Haydar Acar'ın 1960 lı yıllarda plaklara okuduğu Alişer Efendiye ait bir çok eser beni derinden etkilemiş Kürt-Alevi müziğine ısrarım daha da artmıştır. Pepûk adlı albümümde okuduğum '' Destana Mûhamedê Henifî ''Koçgiri de konuşulan Kürtçenin zenginliğini gözler önüne sermiş, kürtçe deyiş yoktur diyen bir çok tarihçinin fikirleri tarih olmuştur... On sene öncesine kadar Koçgiri ağzıyla söylenen eserler Zörê adlı aşk ezgisini geçmezken. Dost Perişan,Koçgiri ve Pepûk albümlerinden den bu yana ortaya çıkan eserler bu bölgenin ne kadar bakir bir bölge olduğunu açığa çıkarmıştır. Koçgirili müzisyen arkadaşlarımın çoğu,benden önce ki kuşakta dahil olmak üzre, kendi dillerinde müzik yapmayı ya red ettmiş ya da umursamamışlardır. Çoğu sohpetlerde kürtçe okuduğum eserlerin gereksiz olduğunu,cenaze türküleri olduğunu,kadın türküleri olduğunu,bir erkeğin bunları söylemesinin yersiz olduğunu söyleyecek kadar bilinçsiz ve inkarcıydılar. ''Aslını inkar eden haramzadedir'' anlayışıyla Alişer ve arkadaşlarından bize miras kalan bu direniş ruhu ''Rê ya me ronî dike'' Alişer , şair ,ozan,diplomat ve siyaset adamı kimliğiyle Koçgiri toprağının ''baş eğmezlerin yurdu'' olduğunu dosta düşmana ıspatlamış büyük bir önderdir. Eşi ve Heval'ı Zarife'yle birlikte Koçgiri ve Dersim de Kürt halkının direniş sembolü olmuş,ne çare ki İhanetin kanlı hançeriyle öldürülmüşlerdir... Alişer Efendinin ''Koçgiri başladı harba'' adlı eseri toplumuzda ki hem ihaneti hem kahramanlığı anlatan mükemmel bir eserdir sözü ona bırakalım... Koçgiri başladı harba. Sesi gitti şarka garba. İki ordu asker geldi. Dayanmadı bu darba. Herê dilo yêman, yêman. Çîyan girt û berf û dûman. Mera bişîn Şah ê Merdan. Ew dermanê hemû derdan. Ovacığın aşireti. Zapteyledi memleketi. Geriden imdat gelmedi. Hozat çekmedi gayreti. Herê dilo yêman, yêman. Çîyan girt û berf û dûman. Mera bişîn Şah ê Merdan. Ew dermanê hemû derdan. İkrar verenler elmaya. Zülfikar - ı Murteza´ya. Geriden teller çektiler. Biz uymayız eşkiyaya. Unutmayalım ki ! Ardı olmayanın derdi çok olur. Leşini yemeye kurdu çok olur Ömrü sürgün geçer yurdu yol olur. Elim seni arar oldum nerdesin
Emekçi.
Her kuş kendi sürüsüyle uçar,her ot kendi kökü üzerinde yeşerir.
Li rê ya heq Xizirê Kal ji wera bî.../Hak yolunda yaşlı Hızır sizinle olsun.
----------------------------------------
Notlar Pepûk:Koçgiri ve Dersimde masalsı bir bir kuş (Guguk Kuş
Avatal:Acıdere
Xizirê Kal:Yaşlı Hızır
Utay:Karşı yaka Heval:Arkadaş Metê:Hala Em Tirkinê:Biz Türküz Toraq:Çökelik Elk: Lahusa kadınların gördüğüne inanılan cin. Rê ya me ronî dike:Yolumuzu aydınlatıyor Qartîboz:Çocuklar yaramazlık yaptığında onları çengeliyle Kaf dağına götürdüğüne inanılan cin.
Herê dilo yêman, yêman./Evet Gönül yaman yaman
Çîyan girt û berf û dûman./Dağı aldı kar ile duman Mera bişîn Şah ê Merdan./Bize gönder Şah -ı Merdan Ew dermanê hemû derdan./Odur derdimize derman
Cihan ÇELİK
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder